6 Kasım 2011 Pazar

5 Kasım 2011 Cumartesi

İSTAYANBUL

Korkutuyor bu hızlı değişimi,
Kupkuru rüzgarıyla canımı acıtıyor.
Elim kolum mu bağlı benim?
Memleketim deyip kucaklayasım gelmiyor.
Okullarında verdiği sızılar,
Gecelerinde hapsettiği ıssızlık,
İstanbul özlemimi yaşatıyor doya doya.
Kavgalarım sürerken,bir İstanbul ,
Bir Kız Kulesi,bir Galata
Çağırıyor kalkmaya hazır bir otobüs,
Memleketim düşse de kıskançlığa.
Sıkıntısı var burada yaşamanın.
Her yer fazla tanıdık,
Eskilerden biraz kalıntı,
İyiden çok kötü yaşanmışlık.
Kendimle kalamayan ben.
İstanbul’un kalabalık yalnızlığına aşık.
Denizinin balıkları pek de şık.
Herkes kendi ‘İstanbul’unda aslında,
Biri Nişantaşı’ndaysa biri Beyoğlu’nda bir barda.
Biri balık satıyor 3 liraya,
Biri oturmuş düşünüyor deniz kıyısında.
Bense İstanbul’a aşık kaldım uzakta.
Bir iki kez kavuştum,
Akşamlarımı geçirdim camilerin manzarasında.
Martılar geçti,
Şarkılar söyledim otel balkonunda.
Kıskandı bu şehir aşkımı.
Tez zamanda ayrılık koydu araya.
Kaç zamandır düşemedim Haydarpaşa’ya.
Bu şehirde bir oraya bir buraya savrulurken,
Her gün aynı zoraki yollar.
Sevimsiz ve kısa boylular.
Bana saygı duymuyorlar.
Sokak lambaları bencil burada.
Nerede o boğazın ışıkları…
O kocaman binaları.
Gösterişli şehir İstanbul.
Damarlarında tarihimizin kanı.
Sultan Mehmet de hayrandı,
Orhan Veli de.
Ben de hayranım İstanbul’a.
Atamın kokusunu hissederim,hüzünlü.
Cennet Dolmabahçe sarayında yankılanır vedası hala.
Bir kahraman asker yitti İstanbul’da.
İstanbul başka.
İstanbul kadar asil değil bu şehir.
İstenmediğini biliyor,
Yorulduğumu görüyor,
Yine de benden vazgeçmiyor.


                                  YELİZ AYAN-01.08.10

                                





AŞKDENİZ

Denizin tuzları yıpratır şaçlarımı,
Gözlerime bak,yandı,kıpkırmızı.
Kalp bir şeyler söylüyor,
Ne çok zaman geçmiş duymayalı.
Duyup dalgaları aşmayalı.
Unuttuğum,denizin faydaları.
Bir gülümseyişin yaşattığı.
Sahili baştan sona yürümenin tadı.
Yıkılmış kumdan kaleler,
Yerine yenisini inşa edenler,
Denizde hızı sevenler,
Bir de ben,yüzünü düşünürken.
Dalgalar sabit tutamazken bedeni,
Sana gönderen benim kalbi,
Oysa tatile gelmişti.
Seni sevmeyi seçti.
Tuzlu bedenim dar geldi,
Kalbinde yer edindi.
Gelen geçen gemilere baktım,
Hepsi aynıymış,bıktım.
Derinlere daldım,seni tanıdım.                             

                    09.10.11 – YELİZ  AYAN

YİRMİ İKİNCİ SONBAHAR

Sonbahardayım.
Yeniden anlamlandırdım.
Yalnız şiir yazardım,
Solanlar,dökülenler,
Hüzün anlatan melankolik kelimeler,
Kalemime akardı.
Yağmur ağlatırdı,
Ayrılıklar hatırlanırdı.
Yalnız izlerdim pencereden bulutları,
Yakamazdım ışıkları.
Karanlığı severdim ben hep,
Aydınlık cesaret isterdi.
Sonbaharda durup dalardım ben hep.
Pişmanlıkların özeti,
Gidenlerin özlemi,
Geleceklerin bekleyişi,
Sonbaharda çökerdi aklıma.
Bilmem neden hep sonbaharda.
Neden o zayıf anlarımda.
Neden bu kadar acımasızca.
Sonbahardayım.
Yirmi ikinci sonbahar.
Tanıdık gelmiyor.
Yaprak düşüyor da yüzüm düşmüyor.
Şiirler coşkun,ele avuca sığmıyor.
Seninle mevsimler geçiyor.
Yeniden anlamlandırdın.
Sonbahardayım,mutluluk her gün yağıyor.

                                                  YELİZ AYAN – 27.10.11